Sosyal hayattan epeyce bir kopmuştuk evladımla son bir yıldır, bu makus kaderi yenmek için evladıma üç gün ayırmaya ve tamamen onunla ilgilenmeye karar verdim. (evladım Ada oluyor burada, zira Deniz'in sosyal hayatı memeden ibaret halen) (bu üç günlük makus kader yenme çalışmasının ardından evi halen toparlayabilmiş değilim, bunu da belirtmeden geçemeyeceğim, üç gün bana üç haftalık yorgunluk olarak dönmüş olabilir) Bu üç gün içinde bir takım keşifler yaptık oğlumla birlikte. İlk keşfimiz kitap fuarıydı. Kitap fuarı bizden önce pek çok kişi tarafından keşfedilmiş olabilir ancak Ada ilk kez gidiyordu ve kitapları görünce kendinden geçti.
Kitap Fuarında üç adet muhteşem kitap keşfettik;
Üçüncü kitabımız bu ikisinden farklı, tipik bir oğlan çocuğu kitabı,
Şiddetle tavsiye ediyorum bu kitapları.
Cumartesi günü de başka bir keşif planladık, Beylikdüzü'ne ilk taşındığımda her zaman yaptığım gibi "çocukla nereye gidilir, çocuklar nerede vakit geçirebilir" şeklinde kısa bir araştırma yapmıştım ve Filii Cafe'yi o zaman listeme almıştım. Ancak bir türlü fırsat bulamıyordum gitmeye. Kışın gelişiyle kısalan günler iyice yetmez oldu iki çocukla. Neyse, madem bu üç günü sadece dinlenmeye ve eğlenmeye ayırdık haydi bakalım bir de burayı keşfedelim dedim.
Filii Cafe bir parti evi konseptinde olsa da, bir kısmında anneler için cafe bir kısmında da çocuklar için oyun alanı var. Çok cici insanlar tarafından işletiliyor bir kere bu yüzden kafadan puan kazandı benim gözümde, sonra Ada ve Deniz gerçekten uzun süre ve çok güzel vakit geçirdiler ki, Ada için değil ama Deniz için bir milad sayılabilir ev dışında bir yerde bu kadar uzun süre güzel vakit geçirmek zira kendisi bir yabancılama ustası haline geldi artık. Ev yabancılar, insan yabancılar, biri ona yan gözle baksın ağlamaya başlar... Burada bir sıkıntı yaşamadık çok şükür. Hatta bir süre oyun alanında bile oynadı çok keyifle.
Pazar günkü keşfimiz de Balıkçı Kenan Su Canlıları Müzesiydi. Ada pek sevdi. Bildiğimiz, bilmediğimiz bir sürü deniz canlısının iskeletini gördü, inceledi, resmini çekti. Sonrasında da bir porsiyon hamsi tavayı lüpletti.
Çok keyifli vakit geçirdik, inceledik, gezdik, eğlendik üç gün boyunca. Şimdi fırsat yaratmaya çalışıyorum kendime. Haftada bir iki gün bu tür şeyler yapabileceğimiz bir düzenleme yaparsam hem Ada'nın hem benim çok daha güzel bir hafta geçirdiğimizi fark ettim yeniden.
No comments:
Post a Comment